Il galeone
Belgrado PedriniOriginale | Versione turca di Afif Say |
IL GALEONE Siamo la ciurma anemica d’una galera infame su cui ratta la morte miete per lenta fame. Mai orizzonti limpidi schiude la nostra aurora e sulla tolda squallida urla la scolta ognora. I nostri dì si involano fra fetide carene siam magri smunti schiavi stretti in ferro catene. Sorge sul mar la luna ruotan le stelle in cielo ma sulle nostre luci steso è un funereo velo. Torme di schiavi adusti chini a gemer sul remo spezziam queste catene o chini a remar morremo! Cos’è gementi schiavi questo remar remare? Meglio morir tra i flutti sul biancheggiar del mare. Remiam finché la nave si schianti sui frangenti alte le rossonere fra il sibilar dei venti! E sia pietosa coltrice l’onda spumosa e ria ma sorga un dì sui martiri il sol dell’anarchia. Su schiavi all’armi all’armi! L’onda gorgoglia e sale tuoni baleni e fulmini sul galeon fatale. Su schiavi all’armi all’armi! Pugniam col braccio forte! Giuriam giuriam giustizia! O libertà o morte! Giuriam giuriam giustizia! O libertà o morte! | ESIR KALYONU Kahrolası bu kalyonun Bitkin esirleriyiz Açlıktan ağır ağır Biçer ölüm bizi Ne görünür bir ufkumuz Ne ışık gelir bize Leş gibi bir güvertede Esirci bağırıp durur Böyle günlerimiz geçer Bu kokuşmuş teknede Demir zincirlerle bağlı Solmuş zayıf esirleriz Deniz üstünde ay var Gökte yıldızlar döner Ama ışığı örter Bir ölüm peçesi Kavrulmuş esirler de Eğilir küreklere Zincirler kırılmazsa Ölüme kürek çeker Acı çeken bu esirler Neden kürekleri çeker? Oysa yeğdir bir ölüm Köpüren dalgalarda. Asilin küreklerinize Sürelim tekneyi kayaya Çıksin kırmızı siyah Dalgalansin rüzgarla Bu acımasız dalgalar Rahat vermez bize Ama üstünde ölenlerin Doğar anarşi güneşi Ayaklanın ey esirler! Dev gibi tuzlu dalgalar Yıldırımlar ve şimşekler Yutsun bu tekneyi Ayaklanın ey esirler! Güçlü kollarınızla And için adalete Ya özgürlük ya ölüm |