لبيروت
Fairuz / فيروزTraduzione turca di Ibrahim Hoca da Lyricstranslate | |
PARA BEIRUT | BEYRUT |
Para Beirut... un saludo de corazón para Beirut Y besos para el mar y los hogares... Para una roca semejante al rostro de un viejo marinero | Beyrut.. Kalminden selamlar sana ey Beyrut.. Öpücükler denizine ve evlerine.. Eski bir denizci yüzü gibi olan bir taşına.. |
Es ella vino tinto del alma de mi gente Y del sudor de su frente es pan y jazmín Así que... ¿cómo ha llegado a saber a fuego y humo? | İnsanların ruhundan yapılmıştır o.. Şaraptan.. Şeker[in]dendir.. Bir ekmek ve Yasemenden.. Şimdi tadı ne hale geldi? Ateş ve duman tadı artık.. |
Para Beirut... gloria de ceniza Para Beirut... de sangre de un niño sostenido entre sus brazos... Mi ciudad ha apagado su candil ha cerrado su puerta... se ha quedado sola al atardecer su soledad y la noche... | Beyrut küllerin şanına sahip şimdi.. Şehrim söndürdü ışıklarını; Elinin üstünde tuttuğu bir çocuğun kanıyla.. [Şehrim] kapattı kapılarını ve gökyüzünde yalnız kaldı.. Geceyle beraber.. |
Para Beirut... un saludo de corazón para Beirut Y besos para el mar y los hogares... Para una roca semejante al rostro de un viejo marinero | Sen benimsin, sen benim[sin].. Ahh kucakla beni.. Benimsin sen.. Bayrağımsın, yarın taş[ım].. Ve bir seyahatın dalgaları.. |
Eres mía... eres mía... Ayyy, abrázame, eres mía Mi bandera, piedra del mañana y marea de viaje Afloraron las heridas de mi gente, afloraron... las lágrimas de las madres... Eres mía, Beirut... eres mía... Ayyy, abrázame... | Halkımın yaraları büyüdü.. Ve anaları[nı]n gözyaşları.. Sen benimsin, sen benim[sin].. Ahh kucakla beni.. |