Original | Türkçe çeviri / Traduzione turca / Turkish translation / Traduction... |
BALLATA DEGLI IMPICCATI | Asılmışların baladı [1] |
| |
Tutti morimmo a stento | Can çekişerek öldük hepimiz, |
ingoiando l'ultima voce | yutarak [gırtlağımızdaki] son sesi, |
tirando calci al vento | tekmeler savurarak rüzgara, |
vedemmo sfumare la luce. | giderek yittiğini gördük ışığın. |
| |
L'urlo travolse il sole | Çığlığımız güneşi altüst etti, |
l'aria divenne stretta | hava kaskatı kesildi |
cristalli di parole | billur kelimeler |
l'ultima bestemmia detta. | ettiğimiz son küfür oldu. |
| |
Prima che fosse finita | Her şey bitmeden, |
ricordammo a chi vive ancora | hatırlattık henüz sağ olanlara: |
che il prezzo fu la vita | Bedelini canımızla ödediğimizi, |
per il male fatto in un'ora. | bir saatte yaptığımız kötülüğün. |
| |
Poi scivolammo nel gelo | Sonra buz gibi soğuğu içine |
di una morte senza abbandono | daldık imansız [2] bir ölümün, |
recitando l'antico credo | eski amentüsünü söyleyerek |
di chi muore senza perdono. | bağışlanmadan ölenlerin. |
| |
Chi derise la nostra sconfitta | Alaya alan hezimetimizi, |
e l'estrema vergogna ed il modo | aşırı utancımızı ve aynı sıkışla |
soffocato da identica stretta | boğuluşumuzu, |
impari a conoscere il nodo. | tanımayı öğrensin ilmiği. |
| |
Chi la terra ci sparse sull'ossa | Toprak saçıp kemiklerimize |
e riprese tranquillo il cammino | sakince yoluna devam eden, |
giunga anch'egli stravolto alla fossa | o da allak bullak ulaşsın toprağa, |
con la nebbia del primo mattino. | tan vaktinin sisi ile. |
| |
La donna che celò in un sorriso | O kadın, bir gülümseyişte |
il disagio di darci memoria | bizi hatırlamanın utancını gizleyen, |
ritrovi ogni notte sul viso | her gece yüzünde bulsun |
un insulto del tempo e una scoria. | o günden bir hakareti ve bir posayı. |
| |
Coltiviamo per tutti un rancore | Herkese kin besliyoruz: |
che ha l'odore del sangue rappreso | Koyu kan kokusu sinmiş kinimize; |
ciò che allora chiamammo dolore | o zamanlar acı dediğimiz şey, |
è soltanto un discorso sospeso. | askıda kalan bir tartışma yalnızca. |
| |
| |
Main Page
Note for non-Italian users: Sorry, though the interface of this website is translated into English, most commentaries and biographies are in Italian and/or in other languages like French, German, Spanish, Russian etc.
[2] İtalyanca abbandono sözcüğünün anlamlarından biri, 'Tanrı'ya tam teslimiyet', 'Tanrı'nın iradesine mutlak anlamda razı olma'dır.