Lingua   

The Band Played Waltzing Matilda

Eric Bogle
Pagina della canzone con tutte le versioni


La versione catalana del gruppo valenciano Gent del Desert
VE ORKESTRA 'WALTZING MATILDA'YI ÇALIYOR

Genç bir adamken çantamı toplamış
Bir serseri gibi yaşıyordum.
Murray’ın yeşil ovalarından tozlu uzak bölgelere...
Battaniyemle her yeri dolaşıyordum.
Derken 1915’te, ülkem dedi ki “Oğlum…
Artık avarelik yeter, yapılacak işler var..”
Bir teneke şapka ile bir silah verdi
Ve beni uzaklardaki savaşa gönderdi…
Ve orkestra Waltzing Matilda’yı çaldı…

Körfezden yelken açarken
Gözyaşı, bağrışmalar ve gülücükler içinde
Gelibolu’ya doğru yola çıktık…

O felaket günü ne kadar iyi hatırlıyorum
Kanımız, kuma ve denize döküldüğünde
Suvla koyu dedikleri cehennemde,
Kasaplık koyun gibi boğazlanıyorduk
Cesur Türk, hazırdı, en iyileriydi
Kurşunla, şarapnelle yıkadı bizi
Ve 5 dakikada bizi cehenneme yollayabilirdi
Bizi dosdoğru Avustralya’ya yolladı.
Ve orkestra Waltzing Matilda’yı çaldı…

Biz ölülerimizi gömmek için durduğumuzda
Biz bizimkileri gömdük, onlar kendilerinkini
Ve tekrar başladı…

Yaşayanlar hayatta kalmak için ellerinden geleni yaptılar
O ölüm, kan ve ateşin çılgın dünyasında
Ve sağ kalabildim yedi uzun hafta
Cesetler etrafımda üst üste yığılırken
Derken, patladı bir büyük Türk bombası tepemde
Ve, hastanedeki yatakta uyandığımda
Ve bana yaptıklarını gördüğümde, Tanrım, ölmeyi istedim
Ölümden daha kötü şeyler olduğunu hiç bilmiyordum.

Artık, sırtta battaniye, averelik yok..
Yeşil çayırlara doğru, ne uzak ne de yakın…
Çadırı kurmak, kazığı çakmak için
İki bacağa ihtiyacı var bir adamın
Artık benim için avarelik yok…

Yaralıları, sakatları topladılar
Ve eve, Avustralya’ya yolladılar…
Kolsuz, bacaksız, kör ve çıldırmışları..
Gururlu, yaralı Suvla kahramanlarını
Ve gemimiz Circular körfezine girdiğinde,
Baktım bacaklarımın eskiden olduğu yere.
Ve tanrıya şükrettim, beni bekleyen kimse olmayışına,
Matem tutacak, üzülecek ve acıyacak…
Ve orkestra Waltzing Matilda’yı çaldı...

Bizi çıkışa doğru taşırlarken
Kimse gülümsemedi, sadece öyle baktılar
Sonra, yüzlerini başka tarafa çevirdiler.

İşte, her Nisan’da verandamda oturur
Resmi geçidi izlerim
Silah arkadaşlarımı seyrederim, ne kadar da gururla yürürler
Eski parlak günlerini hatırlayarak…
Yaşlı adamlar yavaş yürür, hepsi iki büklüm, tutuk ve kırgın
Unutulmuş bir savaşın yorgun yaşlı kahramanları
Gençler bana “Bunlar niye yürüyorlar?” diye sorar…
Ben de kendime aynı soruyu sorarım
Ve orkestra 'Waltzing Matilda’yı çalar
Yaşlı adamlar hala çağrıya yanıt veriyorlar
Yıllar geçtikçe sayıları azalıyor
Birgün geride yürüyen kimse kalmayacak
Avare dolaşmak, avare dolaşmak
Kim benimle avare dolaşmaya gelecek?

Belki onun ruhunu duyacaksın o nehri geçerken...

Kim benimle avare dolaşmaya gelecek?
I LA BANDA TOCÀ EL VALS DE MATILDA

Quan jo era jove, un fardell vaig portar
i roder en ma terra vaig viure.
De les verdes muntanyes a l'immens pedregar,
ballí el vals de Matilda ben lliure.
Però en mil nou-cents quinze em van dir: "Xaval,
la pàtria et reclama, hi ha una tasca que cal".
Em donaren un casc, un fusell i un punyal
i em dugueren molt lluny a la guerra.
I la banda tocà el vals de Matilda
quan els xics embarcàvem al port.
Entre vítols i crits i missatges de sort,
vam salpar cap a Gal·lípoli.

Me'n recorde molt bé del dia del terror
quan la sang tenyí l'aigua i l'arena.
La badia de Suvla fou l'escorxador;
a l'infern, no s'hi troba més pena.
Joan el Turc no era imbècil, s'havia estat preparant,
a aquella ratera ens anà arrossegant.
Una pluja de bales quasi ens tornà volant
en poc més d'uns minuts a Austràlia.
I la banda tocà el vals de Matilda
quan paràrem a enterrar tots els morts,
els nostres morts, i els turcs, els seus morts.
I el combat començà novament.

En un món dement de mort, sang i foc,
alguns com jo sobrevivien;
set llargues setmanes al maleït lloc
on les piles de cadàvers creixien.
I, de colp, un canó m'encertà a l'engonal.
I quan vaig despertar en un llit d'hospital
vaig conéixer, en veure quin era el meu mal
que hi ha coses pitjors que morir-se.
Ja no ballaré el vals de Matilda
entre els arbres, tan verds, tan llunyans.
Per trescar i acampar no tinc prou amb les mans.
S'ha acabat el vals per a mi.

Ajuntaren després tots els mutilats
i ens van repatriar a Austràlia.
Els cegos, els coixos, mancs i trastornats,
els herois orgullosos de Suvla.
Quan el nostre vaixell entrà al Moll Circular
mirí on les meues cames havien d'estar.
No tenia ningú que em vinguera a esperar
i això al cel li ho vaig agrair.
I la banda tocà el vals de Matilda
i atracàrem i baixàrem pel pont.
Però ningú va brindar. Ens miraven de front
i giraven els ulls lentament.

I ara, cada abril, me n'isc al portó
i veig passar la desfilada.
Veig els meus camarades marxant al mateix so
revivint una glòria passada.
Els vells van a espai, torts i encarcarats;
d'una guerra oblidada, els herois oblidats.
La xicalla demana: "Per què van desfilant?",
i això em pregunte jo a mi mateix.
I la banda toca el vals de Matilda
i n'hi ha qui a la crida respon,
però any rere any, qualques menys en són.
Algun dia, no hi vindrà ningú.

Vals de Matilda, vals de Matilda...
Qui ballarà el vals junt a mi?


Pagina della canzone con tutte le versioni

Pagina principale CCG


hosted by inventati.org